Hamburg Barikatlari

Isci hastanelerinde düzinelerce isci hastanesi var calisan kayit memurlari, binlerce isci cocugunun her gecen gün kilo verdigini kartlara gecirmekte. Bu terazilerde, aglayan inleyen, ince kücük bacaklarini havada sallayan ve zayif, dissiz agizlarini o yana bu yana büken koca bir proletarya soyu yatiyor. Her gecen gün biraz daha zayif biraz daha solgun hale gelirken, aclik ishalinin sari köpükleri ve hasta cocuklarin gözyaslari arasinda süzülüp gitmekteler. Alman isci sinifi yenilmedi daha ve yenilmeyecek. Ama bugün, isci sinifinin gücleri, güclü bir komünist yumrugunda toplanmaktayken, ona karsi savasanlar cok asagilik yollara basvuruyor, isci sinifinin gelecegine, cocuklarina darbe indiriyorlar. Ve iste proleter Alman kadini, bu sinifi savunmak üzere bütün varligiyla ayaga dikilmis duruyor. Ekim 1923. Reichstag salonu. Cürümüs, temelleri sarsilan bir düzenin tüm pislik ve cirkinliklerini ruhlarina sindirerek yasayan, igrenc birer karikatüre dönüsmüs milletvekilleri salonu doldurmus. Ayni anlarda disarida aclik, hastalik ve yoksulluktan ölüm sinirina gelmis insanlarla dolu sokaklar, her gün biraz daha zayiflayip solan, aclik ishali ile süzülüp giden proletarya cocuklar ile dolu hastaneler... Larissa Reissner, Birinci Dünya Savasi sonrasinda pek cok ayaklanma ile altüst olmus Alman toplumunun cesitli sinif ve kesimlerinden kesitler sunuyor ve Hamburg Ayaklanmasini olusturan yapiya isik tutuyor. Hamburg Barikatlari her sabah barakalarindan liman ve fabrikalara akan, agizlari icki kokan, agiz dolusu küfredip gülen, yüzyillik yasam bicimini kaniksamis görünen bir güruhun keskin toplumsal catisma kosullarinda, dogru devrimci bir önderlik altinda kararli, yaratici ve sasirtici yetenekleriyle nasil disiplinli bir emekci ordusu haline gelme gücüne sahip oldugunu gösteriyor. Karl Radekin de söyledigi üzere, bu kitap, yalniz güclü bir sanatci tarafindan degil, bir savasci tarafindan, gelecegin savascilari icin yazilmistir.