Hayatin Sinirlarinda

Gercek hayattan alinmis bir yasam hikayesidir. Kisi isimleri degistirilmistir. Olay yerleri degistirilmistir. Yasananlar ise tamamen gercektir.Riza, herkes gibi hayatina baslamistir. Fakat hayat farkli yüzünü ona da herkese gösterdigi gibi göstermistir. Farklilik sadece yasanmisliklardadir. Yoksa bütün insanlar ayini sürecten gecer. Dogar büyür. Büyüyünce hayatinin farkli evresine gecer. Aile büyüklerini kaybeder. Bu sürecte kimi yalniz kalir, kiminin de yaninda güc alabilecegi insanlar olur. Riza bu sürecte yalniz kalanlardan olmustur.Evin en kücük ogludur. Kendinden büyük dört kiz kardesi daha vardir. En kücük ve tek erkek olmanin acisini ceker. Kendisi hayata atilmadan anne ve babasini kaybeder. Onlarin gitmesi Rizanin hayatini alt üst eder. Kardesleri yaninda durmaz. Her seyi yalniz yapmak zorunda kalir. Askere gittigi bir bucuk yillik sürede dahi kimse kendisini aramaz. Bu, Rizanin hayatinin yeni bir asamasidir.Yalnizlikla yillarca mücadele eden Riza, hayatini bir düzene koymak icin cabalar. Yalnizlikta bunu yapmak zordur. Basarir. Evlenir ve yuva kurar. Fakat bu zamanda da hayatinin bir diger asamasina gecer. Girdigi ailenin kendisine ve yuvasina verdikleri zararlarla ugrasir. Bir ailenin kendi evlatlarinin yuvasini yikmak icin nasil ugrastigini görür. Rizanin hayatinin bir diger asamasi cocuklarinin oldugu zaman baslar. Bir zamanlar cocuk olan ve dünyadaki yasami anne ve babasinin kanatlari altinda cok güzel gören Rizadan artik eser kalmamistir. Riza bambaska biri olmustur. Dünyada var olmanin acisiyla hayatina devam eder.